“Her metin bir konuşmadır.” fehvasınca öğrencilerimle bir mükâlememi sizlerle paylaşacağım.
Boş Bilgi başlıklı bir masal okuyoruz. Metinde herkesten farklı olmak isteyen Pin-Man adında masal kahramanı ejderha avcısı olmak ister. Olur da. Fakat iş bulamaz. Yaşlandığında aklı başına gelir, ama iş işten geçmiştir artık.
Bu metin öğrencilerimin eleştirilerini celp etti. Birçoğu metnin saçmalığından ve hatta edebiyat dersinin gereksizliğinden dem vurdu. Tabi biraz da kızarak şunları söyledim tıfl-ı ebced-hanlarıma:
Öncelikle edebiyat ve sanatın temel konusunun insan olduğunu, okunan masalda alegorik bir anlatım bulunduğunu aktardım. Ayrıca üniversite sınavlarına her yıl bir buçuk milyon kişinin girdiğini, bunların 7-8 yüz bininin sınavı kazandığını, bunlardan elli bininin istediği yerde okuduğunu geri kalanınınsa ejderha avcılığına devam ettiğini söyledim.
Konuşmam etkili olacak ki içlerinden biri edebiyat kitabının içinde en güzel metnin tartıştığımız metin olduğunu söyledi. Bu benim için önemliydi ama edebiyat ve sanata dair temelde görüşlerinde bir değişme olduğunu hiç sanmıyorum.
Bahse mevzu öğrencilerden biri kendilerine ders notu dağıtıp dağıtmayacağımı sordu. Kendisine şu sualle cevap verdim:
-Bu sene kaç tane matematik test kitabı aldın? Cevabı, 3-4 oldu. Bunun üzerine ben de lütfedip bir tane de konu anlatımlı edebiyat kitabı almasını söyledim.
Matematiğin putlaştırıldığını öteden beri söyleyip dururum. Öğrenci salt sınav merkezli düşündüğü için oluyor bu. Sene başından beri edebiyat ve sanatın ne olup olmadığını anlatmama rağmen dersime olan olumsuz bakışta esaslı bir değişme olamamaktadır.
Hâsılı, salt matematikle ejderha avcılığını kazanırsınız demek için konuyu matematiğe getirdim. Demem o ki edebiyat ve sanatla önce kendinizi tanır, sonra matematiği öğrenir, sonra da gerçekte istediğiniz neyse onu elde etmek için doğru ve ciddi ilk adımı atmış olursunuz.
sb 04/03/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder