16 Temmuz 2013 Salı

Türk aydınının soy ağcına farklı bir bakış

Türk aydın tipinin soy ağacı bugüne kadar etraflı bir şekilde çıkarılmış mıdır? Bu soruya rahatlıkla hayır diyebiliriz.
Türk aydın tipinin soy ağacı çıkarıldığında bu ağacın köklerinin Kutadgu Bilig yazarı Yusuf Has Hacip’e, Divanı Lügati-Türk yazarı Kaşgarlı Mahmut’a ve Atabetü’l-Hakayık yazarı Edip Ahmet’e kadar uzanacağı düşünülebilir.
Burada mesele bu soyağacının nerelere kadar götürülebileceği değil bu ilk aydın tipinin belirleyici vasıflarının ne olduğudur.
Bu vasıflardan birini şuradan çıkarmak hiç zor olmasa gerek: Kutadgu Bilig yazarı eserini Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a Atabetü’l-Hakayık yazarı ise Dad İspehsalar Beyi’ne sunmaktadır.
Yani hep bir hami arayışı göze çarpıyor.
Osmanlılar zamanına ve divan edebiyatı şairlerine gelince...
Divan edebiyatının yüzde kırkı gazel edebiyatıysa yüzde kırkı da kaside edebiyatıdır; yani tabir-i amiyaneyle yalakalık edebiyatı...
Tanzimat’tan bugüne aydın tip/ler/ini bir kalemde geçmek istiyorum. Çünkü bu çok meşakkatli bir iş. Benim yaptığım bir konuda ceffelkalem görüş beyanıdır.
Günümüzde aydın tipi eski aydın tipinden çok daha sıkıntılı gözüküyor. Bugün imkanlar daha geniş olduğu halde her devrin adamı olarak konuşmaya yazamaya devam edenler çoğunlukta. Devrin hükümdarını eleştirmekten korkanların sayısı hiç de az değil.
Hâsılı bir zamanlar şair Nabi’yi her devrin, iktidarın adamı olmakla eleştirirdim. Yanılmıyorsam altı padişah ve birçok da sadrazam görmüş. Bazen gözden düşmüş çoğu zaman da talihi yaver gitmiş birinin himayesine girmekte gecikmemiş. Bugün Nabi’yi haksız yere eleştirdiğimi anladım. Çünkü serveti yedi sülalesine yetecekken kalemini satan en azından doğruları yazamayan aydıncıklardan geçilmiyor...
sb28/11/2012

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...