16 Temmuz 2013 Salı

Vesayetlerden hangisini alırdınız?

Bilindiği gibi vesayet değil vesayetler vardır şu âlem-i fanide. Mesela birkaçını şöyle sıralayabiliriz: Amerikan vesayeti, askerî vesayet, cemaat vesayeti ila ahir…
Başta Amerikan vesayetine yer verdik ki Türkiye’de öteden beri hep var olagelmiş vesayetin adıdır. Öyle ki Amerika’daki seçimler ülkemizdeki seçimlerden çok daha fazla etkilemektedir bizleri.
Bu vesayetlerin hiçbirini diğerine tercih etmeyelim,  ama gene de birini tercih et deniyorsa toplumu sekülerleştirme kaydı şartıyla askeri vesayeti tercih edebilirim.
Buradan vesayetçi olduğum asla çıkmamalıdır, meselemi misalen anlatmak istedim o kadar.
Geçenlerde eski bakanlardan Tınaz Titiz, Hulki Cevizoğlu’nun Karadeniz Tv’deki Cevizkabuğu adlı programında mealen ‘demokrasi sandığa oyumuzu attığımızda başlar’ diyordu. Ona göre örgütlü toplum ortaya çıkarılacak ve siyasetçiler de örgütlü toplumun istek ve arzularını genel hak ve hürriyetler çerçevesinde yerine getirmeye çalışacaklar.
Tınaz Titiz’in hayalini kurduğu demokrasilerde siyasetçi bulmak kolay olmayacaktır. Çünkü gerçek demokrasilerde siyasetçiler,  kafalarını kaşıyacak zaman bulamayacak ve örgütlü toplumun bireylerine daima hesap verir olacaklardır.
Hâsılı, canım ülkemin canım insanları bir vesayetten diğerine savrulurken demokrasi adına, birey fikrinin kuvvetlendirilmesi adına fazlaca bir şey yapamamak insanı derinden yaralıyor.
Sb 17/10/2012

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...