24 Kasım 2019 Pazar

Kemal Tahir'den Köy Enstitülerine Bir Bakış


Kemal, Köy Enstitüleri üstüne bir roman yazacak.Alangu, bir ara Köy Enstitülerinden birinde hocalık et­miş; gördüklerini Kemal'e anlatıyor, ben de kulak misa­firi oluyoıum.Kemal'in takılması bu yüzden Anlaşılan, "Bozkırdaki Çekirdek" romanı üzerinde söyleyeceği taze şeyler var.Dört saate yayılmış bir konuşmayı ana çizgi­leriyle özetleyeceğim:
"- Eğitim, bütünlük ister.Sen, devlet olarak, okut­tuklarının bir bölümüne başka şey, bir bölümüne başka şey söylemeğe başladın mı, namussuzluk edersin arka­daş! Devlel ile Namussuzluk da birarada barınamaz! Namussuzluk, politika ile bile barınamadıktan sonra, Devletle barınabilir mi? "
"Köy Enstitüleri, günlük politikanın eğitime bulaş­masından öte bir şey değil! İsmet Paşa, 'Devlet'in şakası olmadığını bilir; ama 'milletin' şakası olmadığını öğren­mesi için 1950 yılını yaşaması gerekti!"
"İkinci dünya Savaşında İsmet Paşa'nın Türkiye Poli­tikası, çok civelek bir politikadır.Başlarda Almanlar, Fransa'yı birkaç haftada çiğneyiverince, İsmet Paşa'nın gözü Alman'lara döndü Almanya'da Nazi Partisi var, Türkiye'de Halk Partisi.Almanya'da Hitler'in sözü ka­nun, Türkiye'de İsmet Paşa'nın Almanlar ülkeyi elleri­ne geçirebilmek için her yere birer Nazi ajanı yerleştir­miş, millete nefes aldırmıyor; İsmet Paşa şehirleri kasa­baları Halk Partisi ile Halkevleri ile avucu içine almış ama, köyler boş Paşa, askerlikten bir türlü kurtulama­dığı için, askerde çavuş rütbesine kadar çıkabilen açık­göz köy çocuklarını bir kurstan geçirip eğitmen yetiştir­meğe durdu; ve bunlardan her birini bir köye yerleştirdi mi, işte sana, Alman'ların imrenecekleri bir SS ordusu! Bu eğitmenler, köyleri avuçları içine alacakları ve dev-letle bütünleşecekleri için, memlekette sinek uçsa, İsmet Paşa'nın haberi olacak; Hitler de bunu görünce; 'Aman bu ne yaman akıl, nasıl bir akıl!' deyip İsmet Paşa'yı al­nından öpecek! "
"Ama hesap yanlış çıktı.Alman'lar, Sovyetler'in boz­kırına yenildiler Moskova'ya kadar gelmişken yüz geri olup çekilmeğe başlayınca, o zamana kadar sırtını sıvaz­ladığı, arkaladığı, 'Hadi göreyim seni' dediği Turancıları deliğe tıktığı gibi, bu kere, yine aynı Milli Eğitim Bakanı (Hasan Al i Yücel) solcuları el üstünde tutan bir Bakan haline getirdi ve Devleti, sol rüzgarın uğuldadığı Köy Enstitüleri şampiyonu yaptı."
"Aslında, Köy Enstitüleri sorununun temelinde işte bu rezillik yatar! Önce savaşı Almanya'nın kazanacağı hesabına yatırım yapılmıştır; sonra, Ruslarını kazanacağı üstüne!"
"Ruslar, savaşı kazanıp da üç doğru ilimizle birlikte Boğazlar'da üs istemeğe bulaşınca, İsmet Paşa fırt diye döndü ve İngiltere, Amerika üstüne oynamaya başladı.İsmet Paşa'nın sırtında yumurta küfesi yok! almaya da vermeye de alışık değildir Biliyorsun, Almanlar 12 Ada'yı önerdiler, içi gittiği halde, almadı.Rus'lara üç vi­layet verir mi hiç! Böylece İnönü için, Köy Enstitüleri esprisi de oıtadan kalktı.Nitekim Demokrat Parti muha­lefeti ağzını açar açmaz, bu Köy Enstitülerini ağızlarını kapatmak için taviz olarak veriverdi; çünkü onun gö­zünde verdiği şey, fo nksiyonunu çoktan yitirmişti."
"Devlet, Millet'i kullanamaz.Oysa Köy Ensitüleri, devletin millet'i kullanmasına örnektir; ve de özgün ör­neklerden biridir! Türkiye'deki kırk bin köyün, sadece on bininde bile ilkokul yokken, hükümet köye gidiyor, 'Sana öğretmen okulları açacağım, kızını oğlunu buradaokutursan, senin köyüne öğretmen olarak gelecek' di­yor.Ama, binasının yapılmasında, yolunun açılmasında, okulun kurulmasında çocuklarınız çalışacaklar, yardım edecekler,' diye sırıtıyor!
Düşün, bin yıllık aldatılmış Anadolu1yu!.Devlete
güvenini çoktan yitirmiş! 1Ker1m Devlet' gitmiş, yerine sömüren devlet gelmiş.Suyunu kendin getir, okulunu kendin yap; ama, yol vergisi ver, arazi vergisi ver, hay­van vergisi ver, salma ver, angaryaya gel, ver oğlu ver! Alışmış buna artık Anadolu Köylüsü; homurdanamıyor bile, susuyor, dehşetli susuyor! İşte tam bu sıra Devlet, köyün kapısını- tahsildar olarak almak için değil, ver­mek için- çalıyor 'Ayağına Öğretmen okulu getirdim, kızın ya da oğlun öğretmen olup köyüne gelecek, sana destek olacak.' diyor.Yani, sulamaya başlıyor bozkırda­ki çekirdeği.Toprağı eşeliyor Sonunda çekirdek patlı­yor, arkadaş! Bir filiz, baş veriyor bozkırın göbeğinde Çoluğu ile, çocuğu ile, kızı ile, erkeği ile dağlan deviren bir güçle işe koşuluyorlar, koskoca binaları ortaya çıka­rıyorlar, okul cıvıl cıvıl seslerle doluyor.Sonra?
"Sonrasını biliyorsun: Stalin efendi şaşırıp toprak is­tedi, üs istedi diye, İsmet Paşa muhalefete kurban veri­yor bu koca teşebbüsü ve Anadolu köylüsü bir kez da­ha aldatıldığını anlıyor!.Milletin kafasına, Devletin kendisini aldatabileceği bir kez girerse, artık onu oradan çıkarmanın yolu kapanır.Bir Devlet aldatmacısı olduğu için, Köy Enstitülerinin kuruluşunu eleştiriyoıum.Bana, 'Sen Köy Enstitülerine neden düşmansın?' diyorlar.Ya­hu, ben Köy Enstitülerine değil, bu enstitülerin kuruluş biçimine karşıyım.Devletin, Milleti aldatmasından yana değilim Devlete, sorumsuzluğunun hesabını sormak is­tiyorum.""Böyle yaparsam, politikada paçamı kurtarırım" diye aklın kesecek, önünü sonunu düşünmeden ilköğretim­de, eğitmen sistemini kuracaksın Bölükte çavuş olan okuıyazardan köy öğretmeni yapacaksın! Ona fa şist bir eğitim vereceksin! Turan efsaneleri öğreteceksin, sala­caksın ortaya!.Derken, sen hesabı yanlış yapmışsın, Fa­şistler değil, Komünistler kazanıyor partiyi Bu kez, fırt diye dönüyorsun, marksist düşünceli olanları iş başına, Turancıları cezaevlerine getiriyorsun Peki, bugün ceza­evine gönderdiğin, tabutluklarda işkence ettiğin insan­lar, dün sııtını okşadığın, 'Hadi göreyim seni.' diye gizli­ce göz kırptığın kişiler değil mi? Hükümet olarak bu rezilliği nasıl yapabilirsin?
Aynı rejim ve aynı insanlar, Köy Enstitülerinde müf­redat programını bırakacaklar, onun yerine sosyalist tan­danslı kitaplar okutacaklar, ortak yaşam ör n ekleri vere­cekler, sonra da okulda öğrendiklerini evinde konuşan öğrenciyi yakalayıp deliğe tıkacaksın!.Bu maskaralığın yanında olmak hangi abdalın işidir!"
"Bu Enstitülerin kapanmasının üstünden yıllar geç­miş Hala birtakım sosyalist şaşkınlar "Köy Enstitüleri" diye yazılar yazıyor, konferanslar veriyor Eğer sosyalist eğitimden yana isen, işte sana ortaokulu ile, lisesi ile, üniversitesi ile binlerce okul! Değiştir müf r edat prog­ramlarını ve sosyalist eğitime başla!.Eğer bunu yapma­ya gücün yoksa, "Köy Enstitüleri" açılsın diye ne yırtını­yorsun? Açılsa ne olur, açılmasa ne olur? İçinde bu müf r edat programları okutulacaksa, adı, öğretmen okulu olsa ne çıkar, Köy Enstitüsü olsa ne çıkar!.Sen bu kaf a ­yı değiştirmedikten sonra, faşist olsan ne olur, marksist olsan ne olur? Anlatıyorum, anlatıyorum, ama bir türlü anlatamıyorum Ak ılsız, hala, "Köy Enstitüleri açılsın" diye tutturuyor.Bilmiyor ki, zihni biraz açılsa, köy enstitü­leri açılmasa da olur.!"

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...