12 Ağustos 2020 Çarşamba

Kıran Resimleri

 Kıran Resimleri


İnci Aral'ın Maraş olaylarını anlattığı bu eser fazla bilinmiyor. Hatta hiç bilinmiyor. 


1978'in son ayında yaşanan olayları bizzat tanıklarından dinleyen ve çok az bir kurguya yer veren Aral sadece bu yapıtıyla da edebiyat tarihlerine girmeyi hak ediyor.


Yazar konusunu anlatırken siyasal bir tavır takınmıyor. 


Roman için ön hazırlık yapar yazar. Maraş'a gider. Tanıkların anlattıkları travmaya sebep olur ve bir ay konuşamaz.


Aslında bir alevi kıyımıdır yaşanan. Buradan bir mezhep savaşı hedeflenmektedir. Neticede insan denilen varlık ne de tez galeyana gelir.


Pazarda soğan satacak kadar muhtaç birinin o gece nasıl olur da gözünü kırpmadan adam öldürebildiğini sorgular mağdur bir kadın, acısını içine gömerek böyle bir sorgulama yapar ve adamı teşhis eder, tutuklanmasını sağlar.


Edebiyat ve sanatın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor bu eserle. Daha birinci dereceden tanıkların yaşadığı olaylar bile ancak böyle bir eserle bütün dehşeti ile gözler önüne serilebilirdi ve inanıyorum ki bu eser asırlar sonra da aynı dehşetli etkiyi okuyan ve dinleyende gösterecektir.


Burada bir eleştiri...


Bugüne kadar laf arasında Maraş olaylarına bir cümleyle de olsa atıf yapan çok kimse gördüm ama kimsenin bu esere değindiğini görmedim.

Bu nedenle Uğur Mumcu'nun bir sözü geldi aklıma: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”


Son olarak bir daha böyle acıların yaşanmaması için bu eserin okuyun, okutturun diyorum.

Sb 24.12.2019

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...