Türk dostu (!) olarak tanınan Richard Perle'nin bir söyleşideki sözleriyle, Türkiye'nin Ortadoğu'da emperyalizmin bekçiliğine uygun görüldüğünü çekinmeden söylediği, yine bir başka Türk dostu (!) eski ABD Türkiye Büyükelçisi Mc Ghee'nin Türkiye'nin sürekli yardım isteğini biraz alaycı bir biçimle söyledikten sonra "bereket ne Türkler köle, ne de Amerikalılar aptaldı." sözleriyle bize ders verdiği anlaşılmaktadır.
Amerika iç ve dış siyasasını çokuluslu şirketlerin çıkarlarına göre düzenlendiği, emperyalizmin sömürü ilkelerinin de bu şirketlerce saptandığı, Rockefeller'in Başkan Eisenhower’a yazdığı 1956 tarihli bir mektup ve daha başka belgelerle değerlendirilmekte ve Rockefeller'in bu mektubunda Türkiye'nin OLTAYA YAKALANMIŞ BALIK olduğu, bu nedenle de yeme gereksinimi bulunmadığı açıklanmaktadır.
Demek Orhan Veli'nin dediği gibi, rakı şişesinde değil de, bir de oltada balık olmak var, bu uçsuz bucaksız sömürü düzeninde. Oltaya yakalanmış balığın yeme gereksinimi yoktur! Öyle ya... Zokayı yutan balık yemi neylesin!.. Rıfat Ilgaz, Emin Değer'in Oltadaki Balık kitabının sunuş yazısından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder