12 Ağustos 2020 Çarşamba

Şu çılgın Türkler'den

Şu çılgın Türkler'den


1. Bölüm:  Çanakkale Kurtuluş Savaşı'nın ön sözüdür.


“Padişah Abdülaziz, Ali Paşa'ya soruyor: “Bizim durumumuz ne?”

Ali Paşa şöyle diyor: "Biz kabuğu ince, zar gibi bir yumurtaya benziyoruz, bir diken dokunsa akıp gideceğiz." 

Bir diken dokunuyor akıp gidiyor çünkü ayakta duracak bir gücü yok.”

Turgut Özakman


2. Bölüm: Ankarada yetiştirilen tiftik keçisi sebebiyle  nüfus 100 bine çıkıyor. İngilizler bu keçiyi Kuzey Afrika'da yetiştirmeye başlayınca bize ihtiyaç kalmıyor ve milli mücadele öncesi bu şehrin nüfusu 18 bine kadar düşüyor.


Osmanlı Devleti'nde hiç Türkçe bilmeyen sadrazamlar olmuştur.


Milli mücadele öncesinde okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7'dir. Bunların çoğu azınlık, kadınlarda binde bir.


Liman Fan Sanders anılarında savaşın sonlarına doğru dağlarda 300 bin asker kaçağı vardı, diyor.


Talat ve Enver paşaların kaçması Cevat Paşa'nın ite kaka Malta'ya götürülmesi üzerine onur korumak amacıyla olması...


Yurdu sevmek yetmiyor onu akıllıca sevmek gerekir.


Burada  Özakman, Sina Akşin'nin mütareke dönemi ve İstanbul hükümetleri adlı çalışmadan bahsediyor.


3. Bölüm: Ermeni soykırımı  asılsızdır. Soykırım  için organize bir toplum olmak gerekir. İngilizler Rauf Bey'e verdikleri sözleri tutmuyorlar. Fransa generali at sırtında İstanbul'a giriyor. İstanbul bir kere fethedilmiştır diğerleri işgaldir. Osmanlı'nın son döneminde 45 kilo olan erkekler askere alınıyor. kayıt kuyut yok.


Dörtyol Karaköse köyünde Ermeni ve Fransız yağmacılara karşı yolu taşlarla kapatıp ateş ediyorlar. İlk fitil ateşlenmesi oluyor. İlk teşkilat Kars'ta Ermenilere karşı kuruluyor.


4.Bölüm: İngiliz raporlarında işgal İstanbul'unda açlıktan evlerine kapanıp ölen insanlardan bahsediliyor. 


Hürriyet ve İtilaf partisi İttihatçılardan kurtulmak için Rusya'nın ülkemize savaş açmasını isteyecek kadar işi ileri götürmüş. 


1. Cihan harbinden dönen askerleri gene bu parti yüzüstü bırakmış İttihatçılar adına savaştıkları düşüncesiyle...


Sait Molla150'lik Rahip Furu ilişkisi Sait Molla Türk Dışişlerine sizin casusunuz olabilirim, diye mektup yazıyor.


Adana Valisi Abdurrahman Bey Fransasızlar bizim iyiliğiliğimizi istiyor, ayaklanmaya gerek yok, diyor.


Damat Ferit Paşa yalnız İngiltere ve Allah’ın lütfuna güveniyoruz, diyor.


Mustafa Çevik Paşa umumun arzusu İngiltere tarafından idare edilmekliğimizdir, diyor.


Salih paşa zamanın sadrazamı: İngiltere'ye başkaldırımak gereksiz ve tehlikelidir.


5. Bölüm: Damat Ferit Yunan İzmir'e çıkmadan önce Ali Nadir Paşa'yı (Selenik'i teslim eden komutan) İzmir 17. Kolordu'ya atıyor, Sakallı Nurettin Paşa'nın yerine. Valiliğe de sonradan İngiliz casusu olduğu anlaşılan Kambur İzzet atanıyor.


9. Ordu müfettişiliği savaş zamanında “komutanlık” anlamına gelir. Karabekir 9. Ordu Komutanlığının bazı tümenlerine komutanlık yapmaktadır.O zaman Anadolu'da kıdem olarak en kıdemli paşa Mustafa Kemal paşadır.


Denizli müftüsü Ahmet Hulusi efendi İzmir mezalimi karşısında hiçbir şey yapamıyorsanız yerden 3 taş alıp düşmana atın, diyor.


Yunan mezalimine karşı Kadıköylü kadınlar damat Ferit Paşa Hükümetine bunlara karşı duracak erkek yoksa biz dururuz, diye telgraf çekiyor.


7. Bölüm

İstanbul'un işgali üzerine Rauf Bey'in meclis adına Vahidettin'le görüşmesi ve  Vahidettin'in milleti koyun sürüsü addetmesi...

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...