Bu cümleye şunu eklemeliyim. Asıl internet sayesinde din ve bilgiyi tekelinde tutanların gücü kırıldı.
Şimdi soruyorum: Eğer bilgiye bu kadar hızlı ve ucuzca ulaşamasaydık ne olurdu? Daha kolay yönetilebilir, sallabaş ve marabalar olurduk. Ha buna rağmen sallabaş ve marabaların sayısında azalma oldu mu? Asla ve kat'a. Öyleyse kişi diyalektik düşünce metoduyla önce okuyacak, özünü tanıyacak sonra hızlı ve ucuz bir şekilde edindiği bilgiyi yeniden üretip dolaşıma sokacak. Bütün bu işlerde mükâfat, bilmenin ve daha az aptal yerine konulmanın getireceği mutluluktur. Gerçi kimilerine göre mutluluk aptallıkla eşdeğer bir duygu durumu. Ayrıca saman bulan ineklerin tümü mutlu. Öyleyse bu işte mükâfat düşünen adam olmanın, birey olmanın sonu gelmez savaşında aranmalıdır, ayrıca içimizdeki yaratıcı cevheri açığa çıkarmanın ulviliğinde. Zira yaratıcı cevheri açığa çıkarma uğraşısı hayatın gayesini de açık eder. Bir cümleyle de hayatın gayesinden dem vuralım: Hayatın gayesi daima daha iyiye daha güzele ulaşma ceht ve gayretidir. Bunu yaparken vicdan ve ahlak ölçülerinden şaşmamak da hayati önemi haiz.
sb 06/06/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder