"İyi'nin Sorgusu"

Arkadaş yaklaş

Duyduk ki iyi bir adamışsın

Seni satın almanın mümkün olmadığını söylüyorlar

Gerçi evimizi başımıza yıkan yıldırım da satın alınamaz

Sözünün eriymişsin, tamam!

Ama söylediğin söz ne?

Dürüstmüşsün

Fikrini açıkça söylemekten geri durmazmışsın

Güzel!

Pekiy, fikrin ne?

Cesurmuşsun

Ama kime karşı?

İşini layıkıyla yaptığını söylüyorlar

Pekiy, kimin adına çalışıyorsun?

Kişisel çıkarlarını gözetmez diyorlar

Öyleyse, kimin çıkarlarını gözetiyorsun?

Anlaşıldı, iyi bir dostsun, tamam

Pekiy, iyi insanlara da dost musun?

Şimdi yaklaş da bize kulak ver

Sen bizim düşmanımızsın

Seni duvarın önüne dikişimiz bundan

Yanlış anlama, senin iyi vasıflarını, iyi yanlarını takdir ediyoruz

İşte bu yüzden seni

İyi bir duvarın önünde

İyi bir silahın içindeki

İyi bir mermiyle vuracağız

Merak etme, seni iyi bir kürekle kazdığımız

İyi bir toprağa gömeceğiz.

Not 1: Şiir, 20.yüzyılın en etkili Alman şairi, Bertolt Brecht ait.

Not 2: Şiirin özgün adı, "Verhoer des Guten", "İyi'nin Sorgusu" olarak Türkçe çevirisi Kamil Park'a aittir. (Bazı çevirilerde "İyi Adamın Sorgusu" başlığı tercih edilmiş. sb)

Not 3: Bu paylaşım Mine G. Kırıkkanat’ın Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı François Hollande’ın ilk icraatlarıyla ilgili Cumhuriyet’te yazdığı yazının Kamil Park isimli bir okur tarafından yukarıdaki şiirle eleştirilmesi sebebiyledir. Şiir çok güzel ve gerçek iyinin ne olduğu konusunda duyarlılk oluşturması açısından önemli.

Not 4: Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı François Hollande’ın icraatları şunlarmış:

(Mine G. Kırıkkanat’ın yazısından)

1. 34 bakandan 17’sinin kadın olması

2. Bakanların aylıkları 14 bin 200 Avro’dan 9 bin 940 Avro’ya indirilmesi

3. Cumhurbaşkanı ve başbakanın aldığı aylıkların 21 bin 300 Avro’dan 14 bin 910 Avro’ya çekilmesi

4. Her bakan mal bildiriminde bulunacak ve her yıl, bu ilk bildirime göre edindiği artı mal ya da geliri, yasal anlamda açıklamak zorunda kalacak.

5. Bir hükümet üyesi, sorumlu olduğu bakanlıkla doğrudan ya da dolaylı ilişki kuran özel, tüzel kişiler ve yabancı hükümetlerin özel davetlisi olarak yolculuk edemeyecek.

6. 150 Avro’luk değeri aşan tüm armağanları derhal devlete teslim edecek.

7. Makamına tahsis edilen lojmanda oturacaksa, bu ayrıcalığın kendisine sağladığı “tasarrufu”, mal bildirimine gelir kaydedecek.

8. Ayrıca sosyalist bakanlar, bu "Ahlak Şart’ıyla trenle üç saati aşmayan yolculuklar için uçağa binmemek, başkent Paris’te trafiğe çıktıklarında (Türk muktedirlerimizin kulağı çınlasın!) göze batmamak, yani canavar düdükleri ve konvoy eşliğinde kelle götürür gibi gösteriş yapmamakla da yükümlü tutuluyorlar!

İmdi gelelim zurnanın zırt dediği yere (sb): 

Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Hollande: “Başkan Obama'ya, Fransız halkına verdiğim 2012 sonu itibariyle muharip askerlerimizi Afganistan'dan çekme sözünü hatırlattım. Afganistan'ı değişik bir yoldan desteklemeye devam edeceğiz.” yani uşaklığa başka yollardan devam diyor sosyalist cumhurbaşkanı. Bu durumda Hollande ve tüm pasif iyilere  yani konformist bizlere diyorum ki "arkadaş yaklaş..."