1900 ihtilalini ( Babıali baskını ve Abdülhamit’in hal’ini kast ediyor) en güzel hikaye eden fıkra şudur:
Abdülhamit’in paşalarından biri sokaktaki gürültüye bakmış da, bu devlet arabası çok köhne bir şeydi. Biz ona koşulmuş ihtiyar bitap hayvanlardık. Tekerleğinin, dingilinin, okunun her gıcırtısından anlar, her feryadına kulak vererek ağır ağır sürüp götürürdük. Şimdi ortadaki hep o biçare arabadır, lakin önüne azgın katırlar koşulmuş. Bu gidişle hangi çivisi, hangi yongası bir dağda kalacak.
Meşrutiyet tarihçileri de cumhuriyet tarihçileri de bu fıkradan çok şey öğrenmeye mecburdurlar.
Azgın katır koşulu arabanın her bir parçası bir dağda kaldı.
Cumhuriyetten sonra arabayı yeniden yapacak yerde aynı eski parçaları topladılar.Donkişot’un miğferi gibi birbirine sicimlerle, tel parçalarıyla, tutkalla eklediler, üzerine bir mükemmel yağlı boya çektiler. Bir zaman süsüne aldandık. Düz yolda adam gibi yürümesine kandık. Vakta ki yol biraz meyillendi, çamurlandı gene eski dertler meydana çıktı.
Şimdi tekerleklerden gene bir hazin inilti gelmektedir. Allah bizi muhafaza etsin.
Not 1: Dutlar Yetişmedi hikaye kitabından “Vazife Vermek” başlıklı hikayeden
Not 2: Bu bir miri malıdır. Bu sebeple yazdım buraya koydum. Düşündüm ki yakın tarihimizle ilgili ciltlerce eser okunsa, tarih bölümleri bitirilse bu “araba” metaforu kadar öğretici olunamaz.
Not 3: Kemal Tahir’in külliyatını bitirmek üzereyim. Sonuç: Tarihimizi, içinde yaşadığımız toplumu bu kadar güzel tahlil eden bir başka yazar yok. Kemal Tahir’i -bugünü değil dünü anlatıyor olmasına rağmen- bütün öğretmenlere ve öğrencilere gönül rızasıyla olmazsa zorla okutmak lazım. Çünkü yakın geçmiş- uzak geçmiş ancak onun kurmacalarıyla anlam kazanabiliyor.
Bu kadar mühim bir şahsiyet neden tanınmaz, bilinmez anlayamıyorum.
Ekşi sözlükte bir yazar şöyle yazmış: Yaşar Kemal'in İnce Memed'ine Rahmet Yolları Kesti ile cevap vermiş bir şekilde... kızmış belli ki. "İnce Memed gibi eşkıya olur mu? Eşkıya denilen adam adi bir uşaktan başka bir şey değildir" demiş bir keresinde. Bu, Tahir'in tarih ve roman anlayışı açısından kritik bence.
Sb 18/03/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder