1 Ağustos 2013 Perşembe
Soyumuzun etçilliği üzerine
İnsanın etçil olması üzerine hiç düşünmemiştim. Bir sevki tabiiyle konu üzerine eğildiğimde ilk düşüncem ‘çelişkileri oldukça bol insanlar’ olduğumuzdu.
Çünkü karnımızı doyurmak için bir canlıyı boğazlamak fikri başka birçok mevzuda ahkâm kesmemizin önünü alıyor; bizi ahlaksız, vicdansız daima güçlünün yanında duran, onun hakkını savunan oportünist insanlar yapıyordu.
Nasıl mı?
Biz medeni idik ama karnımızı doyurmak için bir canlıyı boğazlamamızda bir beis görmüyorduk.
Bu eylemin çok vahşice olduğu da sorun değildi, çünkü konu üzerinde hiçbirimiz hiçbir zaman düşünmemiştik.
Evet, öyle anlaşılıyor ki modern zamanda yaşıyor olmamıza, aklımıza ve insanlık adına tüm kazanımlarımıza rağmen doğanın en acımasızları, en vahşileriydik.
Her meselde olduğu gibi bu meselede de mefhum-u muhalife değinelim.
Bilindiği üzere meselelerin doğru çözümlemelerinin yapılabilmesi için mefhum-u muhalifleri üzerinden gidilmelidir.
İşte bu mantıktan hareketle şu soruya cevap aramalıyız.
Eğer boğazladıklarımız bizden güçlü olsalardı halimiz nice olurdu, hem akılları da olsa idi?
Açıktır ki bu kez onlar bizi ve yavrularımızı boğazlayabilir, kuzu tandır misali insan tandırı yapıp afiyetle yerlerdi.
Şüphesiz yavrularımızın çoğunu daha biz onları tanımadan elimizden alır, yerlerdi. Çünkü insanın kartını kim ne etsin efem!..
Geçenlerde bu mevzuu müzakere ettiğim kıymetli arkadaşım, dünyanın yasası ve döngüsü gereği etçil olduğumuzu söyledi ve dolayısıyla etçil oluş gerçekliğimizi mazur göstermeye çalıştı.
Bendeniz de ona; bu mantıkla Amerika’nın Irak’ta yaptığını mazur görmemiz lazım gelir, dedim.
Gerçekten de adam (Amerika), ben güçlüyüm, senin ülkendeki petroller benim hakkım, bana karşı duramazsın, bunun için gerekirse milyonlarca kadına tecavüz edebilirim, milyonlarcasını öldürebilir ve milyonlarcasını sakat bırakabilirim, diyor. Ve bizim de bir konudaki (etçilik mevzuu) mantığımız Amerika’nın Irak’ta yaptığını onaylıyor, onaylamak zorunda kalıyor.
Tamam, hiçbirimiz Amerikan emperyalizmini onaylamıyoruz ama bu sefer başkasında onaylamadığımızı kendimizde onaylamış olmuyor muyuz?
Bu düştüğümüz durum en hafif tabiriyle aymazlıktır.
Gene aynı arkadaşım şunu diyor: ‘İnsan beyaz et tüketmek zorunda. Yoksa insan soyunun devamı tehlikeye girebilir.’
Buna karşılık bendeniz de şöyle diyorum: Oh ne ala, ben yaşayacağım diye gücümün yettiğini yemek zorundayım, öyle mi?!
Ayrıca efendim, insanının hayatını sürdürmesi için illa etçil olması gerektiği bilimsel bir gerçeklik olarak asla mütalaa edilemez. Öyle ki belki bu mesele çoğumuz için yeni ama dünyada öteden beri vejetaryenler de yaşamaktalar. Onlara bugüne kadar bir şey olmadıysa bu iddia çürümüştür denilebilir.
Hem arkadaşın dediği gibi de olsa (‘İnsan beyaz et tüketmek zorunda. Yoksa neslin devamı tehlikeye girebilir.’) diğer canlılar insan eliyle tükeneceğine insan nesli tükensin efendim. Böylece dünya, sonunu hızla getiren bu büyücü çırağı, en vahşi hayvandan da kurtulmuş olur.
Bu itirazların dışında bana kimse hariçten gazel okumasın. İnsanın hayvanları boğazlamasını mubah gösterecek masallara doyduk artık. Başka kapıya lütfen!..
Bütün bunlara rağmen şu insanın kendini hala kâinatın merkezi zannetmesi, hem o burnundan kıl aldırmaz tavırları yok mu, bende ‘ört ki ölem’ durumları yaratıyor ve ne diyeceğimi bilemiyorum.
İki yüzlülüklerimizin ve çelişkilerimizin asgariye indiği bir dünya hayal ediyorum. Bunun için de düşünen bir avuç insanın daha cesur, daha gayretli olması şart.
Düşünen bu bir avuç kişinin de en büyük sorunu fikirlerini kendisi için dahi kuvveden fiile geçiremeyişi. Söz gelimi ben bu yazıyı yazdığım gün döner yemiş olabilirim!..
sb 06/06/0212
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...
Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir. Herkese m...
-
Şalvarı şaltak Osmanlı Eyeri kaltak Osmanlı Ekende yok biçende yok Yiyende ortak Osmanlı Yukarıdaki dörtlüğü vaktiyle Hilmi Yavuz'dan...
-
Cevap Arapçadan Türkçeye geçmiş bin yıldır kullandığımız kelimelerden biri. Yanıt Türkçedir, Divan-ı Lügati’t Türk’te geçer. Fakat uzunca b...
-
*Herkesin onayladığı şey, yanlış sayılmıyor. *Adalet, zamanın kölesidir. .ikilir durur. *İnsanlar bozkırı çöl zannediyorlar. *Bozkır ina...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder