24 Temmuz 2016 Pazar

Anadolu

Tamam anadolum
tamam canımın içi ihtiyar
akdenizin altın sopalı çobanı.
Geçmişi anmak yaramıyor sana,
anmak yaramıyor sana çocuklarını
Hangi yol çatındansın bilmiyorsan gelmiyorsa beklediğin sevgili,
neye yarar geçmiş duraklarda kalan aşklar
Bitiriyor seni kendi uydurduğun yalan
Bitiriyor seni ihanetler ayrılıklar
Tamam, kabul, eyvallah
Adem de havva da senin çocuklarındı
Belki senin güleç verimli yüzüne nasırlı insafsız topuklarını,
ilk basan onlardı
Dolaşırlardı başı dik onurlu çetin güzelliğinde
mağara dul da kovuk aramazlardı
Sevişirlerdi özgür aleni
Sevişirlerdi en sivri en açık yerinde
Ağrı gibi van gibi anam gibi güzelliklerin vardı
Üç yanın deniz vurgunu orta yerin göller gölekler
Hele yazın akşam güneşinde bizans a dön arkanı
sol yanağında urfa, diyarbekiri mardin birer yakışıklı şark çıbanı
İnanıyorum o gün olası değildi
bugünde zor bulmak eşini
Büyük ihtimal adem oğlu kabil seni paylaşmamak için boğazladı kardeşini
Ama yeter analar dolusu bırak şu emekçi avcı kahramanlığını
Bırak kemikleriyle çelik çomak oynamayı urfa önünde kurşun atanların
Sen kendine bak eski delikanlı,
eski kahraman
Hangi kalemin yazısıdır bu,
zorlu yazısıdır bu
seni bile kalleş etti zaman

Hele bak nice muhbir babalar doğurdu bağrın
Lanet okuyor sana dün uğruna can veren çocukların
Artık görmüyor gözlerin engereğin çatal dilini
Görmüyor gözlerin karlı kalleş hainliğini uçurumların
Sen söyle de pörsümüş yüreğine ihbar etmesin kimseye
Karda kışta saklandıkları yerleri bizim çocukların&,

İlyas Salman

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...