1 Eylül 2013 Pazar

Nihat Genç'ten alıntı- Tarihin en büyük hapishaneleri üniversiteler

Otuz yaşına kadar güya yüksek okul okuyor diye üretime hiç katkı sunamayan milyonlarca çocuk. Böyle acıklı dehşetli bir siyaset olmaz.
İçimizden bazıları hatıra olsun diye uğruyor (köyüne sb) birkaç günlüğüne, hepsi o kadar. Milyonlar genç ‘kampüs’ adı altında hiçbir şey üretilmeyen üniversite havuzlarında ‘karantina’ altında.
Milyonlarca genç güya okuyacaklar diye dünyadan hayattan işten emekten el çektirilmiş sanal bir aldatmaca üniversite diye, gerçekte tarihin en büyük ‘hapishanelerine’ kapatılmış. Bu modern hapishaneler için bir de aileleri dersanelerine okullarına milyar dolarlar ödüyor…

Milyonlarca çocuk otuz yaşına kadar üretime dahil olamıyor. Yaylalarına köylerine tarıma dayalı endüstrisine sahip çıkamıyor. İşsizliğin en yoğun olduğu meslek ziraat mühendisleri, ve üstüne köylerde bile anneler kadınlar TV başından kalkıp, birkaç tavuğu dahi yemlemeyi ‘pek zahmetli’ buluyor…

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...