8 Eylül 2013 Pazar

Alıntı- Nihat Genç'ten: Doğranmış soğan

Meşhur pastırmasından almak için şehir içinde dükkana girdim. Peşimden iki başörtülü dünya güzeli annem gibi kız kardeşim gibi bir anne kız da dükkana girdi. Tezgahtara ‘doğranmış soğan var mı?’ dedi. Tezgahtar ‘var ama kıymalı pide için kendimize ayırdık’ dedi, ve kadınlar burun büküp dükkandan çıktılar.
Tam kapıdan çıkıyorlardı, döndüm kadınlara ‘ablacığım anlamadım, siz ne satın almak istediniz?’,.Anne olanı: ‘doğranmış soğan’ dedi.
Biraz evliya çelebi şaşkınlığıyla ‘doğranmış soğan satılması bu memlekette adet midir?’ dedim: ‘yok, hayır’ dedi hem kadınlar hem dükkancı.
Peki doğranmış soğan niye satılır? Diye söylendim kendimce, kadınlar çıkıp gittikten sonra dükkancı: ‘tembellik işte’ dedi, ‘alışmışlar dükkancının kendi pideleri için doğradığı soğanları hazır almaktan’..
Beynimden vuruldum, dizlerim titredi, düşecek bayılacak gibi oldum.

Daha neresine gideceksin Anadolu’nun, çevir arabayı dön geri. Nerde sabahın beşinde ‘bismillah’ deyip kalkan Anadolu köylüsü.

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...