8 Eylül 2013 Pazar

İsmail Uyaroğlu'ndan şiirler

SENDİN SERÇE
O gün, her zamankinden erken kalkmıştım
Yüzümü yıkadım, simsiyahtı su
Simsiyah parlayan aynada
Sakin, saçımı taradım
Giyindim, pencereyi açtım, gök simsiyahtı
Elime, geceden bilediğim bıçağı aldım
Artık hazırdım ölümü kabul etmeye

Fakat tam damarın yerini arıyordum ki
Baktım, bembeyaz ötüyor
Konmuş pencereye bir serçe
(Ve Aşk)
Kİ BİLSİN BENDEN
SONRAKİLER
Madem doğmuşuz bir kere
Yaşadığımız belli olsun bari
Diyedir yazdığım bunca şiir
İsterdim, kalsın benden de
Bir şeyler bu dünyada
Bir kelime, bir hece
Ki bilsin benden sonrakiler
İsmail diye biri yaşamış
Ne günü günmüş, ne gecesi gece
İŞKENCECİYE BİR SORU
Çocuğun var mı ey cellat?
Öpebiliyor musun onu herkes gibi sen de
Yüzün gölgelenmeden, lekesiz bir sevinçle
Akşamları “iş”ten eve döndüğünde?
(Yakında)
AŞK ŞİİRLERİ
Niye hep kırmızıdır
Aşk şiirleri
Ve niye kanarlar
Yazarken çünkü şairler
Kalemlerini
Yüreklerine banarlar
(Şiir Kitabı)
 
****
‎"Niye acıdır Antep'in kebapları
Ve niye yakarlar
Çünkü kebapçılar
Şişleri pul bibere banarlar"          galiba bu da "ismail uyaroğlu"nun sb
 
 

GÖK SÖZLÜĞÜ

Yıldızlar: Gecenin dağılmış gerdanlığı

Samanyolu: Perilerin geceye anlattığı

Sarışın bir masalın izi

Ay: Kırık elmas

Dolanır durur karanlıkta

Öbür parçasını arar

Bulutlar: Gökyanusun avare gemileri

Yağmur: Tanrı’dan azar işitmiş

İçli bir meleğin gözyaşları

Şimşek: Göz kırpar gök

Sevgilisine, yere

Yıldırım: Tanrı’nın öfkeli telgrafı

Kar: Meleklerin serpiği konfeti

Gökkuşağı: Göğün duvağı 

Çıkarıp arada bir sandığından takar

Güneş: Kundakçı, gecenin kundakçısı

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...