O gün, her zamankinden erken kalkmıştım
Yüzümü yıkadım, simsiyahtı su
Simsiyah parlayan aynada
Sakin, saçımı taradım
Giyindim, pencereyi açtım, gök simsiyahtı
Elime, geceden bilediğim bıçağı aldım
Artık hazırdım ölümü kabul etmeye
Fakat tam damarın yerini arıyordum ki
Baktım, bembeyaz ötüyor
Konmuş pencereye bir serçe
(Ve Aşk)
Yüzümü yıkadım, simsiyahtı su
Simsiyah parlayan aynada
Sakin, saçımı taradım
Giyindim, pencereyi açtım, gök simsiyahtı
Elime, geceden bilediğim bıçağı aldım
Artık hazırdım ölümü kabul etmeye
Fakat tam damarın yerini arıyordum ki
Baktım, bembeyaz ötüyor
Konmuş pencereye bir serçe
(Ve Aşk)
Kİ BİLSİN BENDEN
SONRAKİLER
Madem doğmuşuz bir kere
Yaşadığımız belli olsun bari
Diyedir yazdığım bunca şiir
İsterdim, kalsın benden de
Bir şeyler bu dünyada
Bir kelime, bir hece
Ki bilsin benden sonrakiler
İsmail diye biri yaşamış
Ne günü günmüş, ne gecesi gece
Madem doğmuşuz bir kere
Yaşadığımız belli olsun bari
Diyedir yazdığım bunca şiir
İsterdim, kalsın benden de
Bir şeyler bu dünyada
Bir kelime, bir hece
Ki bilsin benden sonrakiler
İsmail diye biri yaşamış
Ne günü günmüş, ne gecesi gece
İŞKENCECİYE BİR SORU
Çocuğun var mı ey cellat?
Öpebiliyor musun onu herkes gibi sen de
Yüzün gölgelenmeden, lekesiz bir sevinçle
Akşamları “iş”ten eve döndüğünde?
(Yakında)
Çocuğun var mı ey cellat?
Öpebiliyor musun onu herkes gibi sen de
Yüzün gölgelenmeden, lekesiz bir sevinçle
Akşamları “iş”ten eve döndüğünde?
(Yakında)
AŞK ŞİİRLERİ
Niye hep kırmızıdır
Aşk şiirleri
Ve niye kanarlar
Yazarken çünkü şairler
Kalemlerini
Yüreklerine banarlar
(Şiir Kitabı)
Niye hep kırmızıdır
Aşk şiirleri
Ve niye kanarlar
Yazarken çünkü şairler
Kalemlerini
Yüreklerine banarlar
(Şiir Kitabı)
****
"Niye acıdır Antep'in kebapları
Ve niye yakarlar
Çünkü kebapçılar
Şişleri pul bibere banarlar" galiba bu da "ismail uyaroğlu"nun sb
Ve niye yakarlar
Çünkü kebapçılar
Şişleri pul bibere banarlar" galiba bu da "ismail uyaroğlu"nun sb
GÖK SÖZLÜĞÜ
Yıldızlar: Gecenin dağılmış gerdanlığı
Samanyolu: Perilerin geceye anlattığı
Sarışın bir masalın izi
Ay: Kırık elmas
Dolanır durur karanlıkta
Öbür parçasını arar
Bulutlar: Gökyanusun avare gemileri
Yağmur: Tanrı’dan azar işitmiş
İçli bir meleğin gözyaşları
Şimşek: Göz kırpar gök
Sevgilisine, yere
Yıldırım: Tanrı’nın öfkeli telgrafı
Kar: Meleklerin serpiği konfeti
Gökkuşağı: Göğün duvağı
Çıkarıp arada bir sandığından takar
Güneş: Kundakçı, gecenin kundakçısı
Yıldızlar: Gecenin dağılmış gerdanlığı
Samanyolu: Perilerin geceye anlattığı
Sarışın bir masalın izi
Ay: Kırık elmas
Dolanır durur karanlıkta
Öbür parçasını arar
Bulutlar: Gökyanusun avare gemileri
Yağmur: Tanrı’dan azar işitmiş
İçli bir meleğin gözyaşları
Şimşek: Göz kırpar gök
Sevgilisine, yere
Yıldırım: Tanrı’nın öfkeli telgrafı
Kar: Meleklerin serpiği konfeti
Gökkuşağı: Göğün duvağı
Çıkarıp arada bir sandığından takar
Güneş: Kundakçı, gecenin kundakçısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder