Marş, yürürken okunmak için yazılmış ezgilerin adı.
Mareşal kelimesi de aynı köktendir.
Çok ilginçtir ki arabaların hareketi de yürümek olarak tanım lanmıştır. Arabalar yürür. Arabaların marşına basılır. Marş pedalına basılır. Marş basar veya basmaz; eğer basarsa, araba yürür. Ara baların hareketi/yürüyüşü kendi iradeleriyle olmadığı için, ister-is temez arabaların marşma basılması, yani arabaların hareket ettiril mesi gerekir. Basitçe söylenecek olursa, gerçekte arabalar h,weket etmezler, hareket ettirilider. Askeri birimlerin yürüyüşü/hareketi de yürüyenierin değil, yurü tenlerin iradesine bağlıdır. Komutan ·Marşi' deyince bölük yürür, 'Dur!' deyince durur. Durmak ve yürümek yürüyenierin isteğine bırakılmamıştır. Komuta bağlıdır. Komutanın komutuna. Kimse tek başına uygun adım yürüyemez. Uygunluk, kişinin kendi adımları arasında de!],ildir sadece. Kişi, yanında yürüyenierin attıkları adımlara da uyum göstermelidir.
***
İstiklal Marşı, duran değil, yürüyen, hareket eden, mücadele eden bir toplumun, direnen, karşı koyan, savaşan bir milletin des tanı olmak üzere kaleme alınmıştı. Türkler durmuyorlardı, geri çekilmiyorlardı, dinlenmiyorlardı, peki ya ne yapıyorlardı? Mücadele ediyorlardı, direniyorlardı, savaşıyorlardı. İstiklal için yürüyorlardı. İstiklal Marşı bu yürüyüşün destanı, bu destanın şai riyse bu yürüyüşün vicdanı idi. İstiklal Marşı Milli Mücadele'nin ruhunu temsil ve tefsir eder. Millet bu mücadelenin vücudu ise, İstiklal Marşı'nda dile gelen haki kat o mücadelenin ruhudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder