12 Ağustos 2020 Çarşamba

Akif'e Dair- Dücane Cündioğlu'ndan

 Marş, yürürken okunmak için yazılmış ezgilerin adı.


Ma­reşal kelimesi de aynı köktendir.


Çok ilginçtir ki arabaların hareketi de yürümek olarak tanım­ lanmıştır. Arabalar yürür. Arabaların marşına basılır. Marş pedalına  basılır. Marş basar veya basmaz; eğer basarsa, araba yürür. Ara­ baların hareketi/yürüyüşü kendi iradeleriyle olmadığı için, ister-is­ temez arabaların marşma basılması, yani arabaların hareket ettiril­ mesi gerekir. Basitçe söylenecek olursa, gerçekte arabalar h,weket  etmezler, hareket ettirilider.  Askeri birimlerin yürüyüşü/hareketi de yürüyenierin değil, yurü­ tenlerin iradesine bağlıdır.  Komutan ·Marşi' deyince bölük yürür, 'Dur!' deyince durur.  Durmak ve yürümek yürüyenierin isteğine bırakılmamıştır. Komuta  bağlıdır. Komutanın komutuna.  Kimse tek başına uygun adım yürüyemez. Uygunluk, kişinin  kendi adımları arasında de!],ildir sadece. Kişi, yanında yürüyenierin  attıkları adımlara da uyum göstermelidir.


***

İstiklal Marşı, duran değil, yürüyen, hareket eden, mücadele  eden bir toplumun, direnen, karşı koyan, savaşan bir milletin des­ tanı olmak üzere kaleme alınmıştı.  Türkler durmuyorlardı, geri çekilmiyorlardı, dinlenmiyorlardı,  peki ya ne yapıyorlardı?  Mücadele ediyorlardı, direniyorlardı, savaşıyorlardı. İstiklal için  yürüyorlardı. İstiklal Marşı bu yürüyüşün destanı, bu destanın şai­ riyse bu yürüyüşün vicdanı idi.  İstiklal Marşı Milli Mücadele'nin ruhunu temsil ve tefsir eder.  Millet bu mücadelenin vücudu ise, İstiklal Marşı'nda dile gelen haki­ kat o mücadelenin ruhudur.

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...