12 Ağustos 2020 Çarşamba

Teknoloji Bağımlılığında Eğitimin Önemi


Saygıdeğer büyüklerim, değerli jüri ve sevgili izleyiciler...

***

Bilindiği üzere semavi dinlerde insanın hikayesi cennette başlar. 


Tanrı Adem'le Havva'ya bir meyveyi yemelerini yasaklar. 


Burada bu yasağı neden koyduğu açıklanmaz. 


Bütün yasaklamalarda gördüğümüz şeyi burada da görürüz. O meyve yenmiş yasak da delinmiştir. 


Sonunda Ademle Havva cennetten kovulur. 


Bu metaforik hikayeden anlaşılacağı üzere

insan, doğası gereği yasaklara başkaldırma eğilimi içerisindedir. 


***


İşte bu nedenle onda istendik davranış için ikna yoluna gidilmelidir. İkna da  zihinsel bir süreçle mümkündür. Bu da etkili bir eğitimle sağlanabilir.


***


Çağımızın en büyük bağımlılıklarından biri olan teknoloji bağımlılığı sorununa salt yasaklamayla çözüm üretebileceğini düşünenler büyük bir yanılgı içindedirler.


Eğer bu doğru olsaydı yasalar yapılır, yasaların öngördüğü yasak ve cezalandırmalarla ideal toplum düzenine ulaşılırdı. 


Halbuki gerçek hiç de böyle değildir.


***


Toplumlar, yasa yapan ve o yasaların gereğini yerine getiren kurumların bütçelerinin toplamından fazlasını eğitime ayırmaktadır. 


Bu keyfi bir durum değildir.


Ülkemizde, içinde bulunduğumuz yılda bütçeden pay ayrılan ilk 10 kurum arasında Milli Eğitim Bakanlığı 125.4 milyar TL ile 3. sırada yer almaktadır. Buna karşılık Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün toplam bütçesi 58.7 milyar Türk lirasıdır.


Buradan rahatlıkla anlaşılacağı üzere modern toplumlar sorunlarını öncelikle eğitimle çözmeyi amaçlamaktadır. 


***


Yasaklamalar sorunları kısa vadede çözüyormuş gibi görünür. Uzun vadede sorunu çözmek için bilinçlenme şarttır.


Teknoloji bağımlılığının içinde birtakım bağımlılıklar akla gelmektedir. 


Bunlardan biri belki de en önemlisi bilgisayarda/telefonda oyun bağımlılığı. 


Buna evde yasak getirebilirsiniz ama çocuğun bir süre sonra ya sizi ikna edeceğini ya da sizden gizli bir internet kafenin yolunu tutacağını tahmin etmek güç değildir.


Bu durumda  çözüm, yasaklamak yerine kişiyi veya çocuğu bilgisayarda oyun oynamanın zararları konusunda ikna etmek ve çocukla etkili, eğitici, hoş zamanlar geçirmeye çalışmaktır.


***


Kısaca modern zamanlarda yaşıyoruz birtakım köhne yöntemlerle, yapma, etme döverim vs. söylemlerle sorunlara çözüm üretmek artık çok gerilerde kaldı. 


Hem az verme hırsız çok söyleme arsız edersin, diye boşuna söylenmemiştir. 


Yanlış anlaşılmasın buradaki çok söyleme ifadesi tekdir etme, azarlama, uyarma, yasaklama, emir verip durma anlamındadır.


***


Ayrıca yasaklama demokrasinin ruhuna da aykırıdır.


Demokrasilerde ikna yöntemi esas olup totaliter ve otoriter rejimlerde ise yukarıdan aşağıya direktifler esastır. 


Bir konuda otoriter bir gücün emir ve direktifiyle yapıp etmeler huzur, mutluluk ve güven ortamını bozar. 


Eğitim yoluyla ikna edip yapıp etmeler ise huzur, mutluluk ve güven ortamını tesis edeceğinden çok önemlidir.


***


Bu düşüncelerden hareketle her ev, okul, sınıf veya bir arkadaş grubu mini bir devlet gibi düşünülebilir. 


İçinde yaşadığınız ev, okul, sınıf veya arkadaş grubunuzun nasıl olmasını isterdiniz? 


Orada sevilen, görüşlerine başvurulan kısaca tabir yerindeyse adam yerine konulduğunuz bir ortam mı olsun istersiniz ya da tam tersine adam yerine konulmadığınız, önemsenmediğiniz kendinizi bir sığıntı gibi hissettiğiniz bir ortam mı olsun isterdiniz?


Takdir edersiniz ki ilkini tercih edersiniz. Açıkçası burada rakibimizin cevabının bizimkinden farklı olup olmadığını bilmek isteriz.


Daha önce de dediğim gibi yasak, sorunu geçici bir süreyle çözüyormuş gibi görünür. Ama asla çözmez.


Sözgelimi birbirine zıt yöntemleri olan iki öğretmen düşünelim.


Biri gayet demokrat olsun.Yasaklamalarla, tehditlerle değil konuşarak, ikna ederek ders düzenini sağlayıp derse de öğrencilerin aktif katılımı için elinden gelen tüm çabayı sarf ediyor. 


Diğeri de bağırmayı, tehdit etmeyi bir yöntem olarak seçiyor.


Sorarım size. Siz hangi öğretmenin dersine girmek isterdiniz? Hangi öğretmenin dersinde kendinizi daha güvende hissedersiniz? Sanırım rakibimiz de bu suale ilki diyecektir. 


Çünkü aklın yolu birdir!!!


Konuşmama son verirken teknoloji bağımlılığını önlemede bütün bu söylediklerime ek olarak sorunu çözemediğimiz durumlarda profesyonel yardım almayı da ihmal etmemeliyiz, diyor hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.


Sb 11/2/2020

Not:Münazara yarışması için yazıldı metin kullanıldı yarışmada bir üst tura geçildi.

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...