Şimdi ne var bunda denilecek?
Benim derdim kuru bir futbol muhabbeti yapmak değil. Hem içi boş futbol muhabbetlerinden hazzetmem.
Yani fakir-i pür taksirin derdi şu: Yukarıdaki örnekte olduğu üzere hayatta hep kendi hatalarımızdan dolayı gol yer, sıkıntılar çekeriz. Kondisyonumuz sıfırdır ve işimiz hep Allah’a kalmıştır. Dolaysıyla bir takdir-i ilahidir tutturmuş gidiyoruz. Takdir-i ilahiyi de kendi hatalarımızı örtmek için pek güzel kullanıyoruz.
Ama yemezler…
Artık hayat denilen bu cangılda bütün yediğimiz gollerin takdir-i ilahi gereği değil aptallığımız ve hesapsızlığımız yüzünden olduğu ortada.
Hayatı futboldan ya da derbi maçlarından okumak
Bu yazıyı El-Closico’yu izledikten hemen sonra kaleme aldım. Bu maçı ne kadar kişi izledi bilmiyorum. Ama izleyenlerin bir kısmı uykularından feragat edip izlediler, onu biliyorum. Belki de teheccüde kalkar gibi kalktılar.
Ne dersiniz?
Hoca sapla samanı birbirine karıştırma mı diyorsunuz?
Valla sizi bilmem ama ben neyle neyi karşılaştıracağımı pekala biliyorum.
Öteden beri modern hayat eskiyi tasfiye ediyor, demem yersiz değil.
Bana istediğiniz kadar kızabilirsiniz ama bu, değişen dünyanın sizi haklı çıkaracağı anlamına gelmez. Hayat hızla değişiyor ve en çok kendisine direnenleri etkisi altına alıyor. Bu da büyük oranda insanları ikiyüzlü yapıyor. Hem modern zamanların bütün nimetlerine kemal-i afiyetle kurul hem de destan dönemi insanının zihniyetine sahip ol. Olacak iş mi? Ama oluyor.
***
Tribün ve kahvehanelerdeki futbol seyircilerine şöyle bir baktığımda büyük çoğunluğunda kör bir fanatiklikten başka bir şey göremiyorum.
Dolayısıyla insanların çoğunda hayatı futboldan okuyacak bir alt yapı veya üst yapıdan söz edilemez.
İşin şakası bir tarafa milyarlarca futbol seyircisi, özellikle ülkemizdeki fanatik taraftarlar futbola bakış açılarını yukarıda değindiğim şekilde değiştirseler ne olur? Daha iyi olacağından eminim. En azından daha az küfür, daha az dövüş olur.
***
Yukarıda El-Closico’dan bahsettim. Jose Mourinho’nin Real Madrid’i Barcelona’ya karşı uzun bir süredir üstünlük kuramıyordu. İlk defa bahsi geçen maçta Real, Barcelona’ya karşı üstünlük kurabildi.
İmdi buradan ne çıkar?
İşte size çıkarımların hası: Azimle sıçan mermeri/duvarı deler!...
Not: Sıçan işeyen manasına değilmiş fare anlamında imiş!...
21/04/2012 sb
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder