3 Aralık 2013 Salı

GÜLEREK DÜŞÜNDÜRDÜKLERİM

Öğrenci (talebe değil) ben hararetle ders anlatırken sordu: Hocam siz kaç kilosunuz? Ben de öğrenciyi dışarı attım tabii. Dışarı atmadan çömezin mabette yerinin olmadığını söyledim. Sonra sordular: Hocam çömez ne? Çömez, ilim ve irfandan nasipsiz olandır, dedim. Eskiden ilmi talep edenlere talebe denirdi. Yani önce talep etmek gerek. Şimdi talep etmeyen koca bir öğrenci güruhuna zorla ilim şerbetinden içirmeye kalkıyoruz.

***

Gene benzer bir mevzu başka bir sınıfta yaşandı. Bu sefer çocuk, bana ‘hocam siz kaç yaşınızdasınız’ diye sordu. Malumdur yavru balık anne balığa "anne, deniz deniz diyorlar, deniz ne" diye sormuş. Anne balık "yavrum, ben de bilmiyorum" demiş dedim ve ekledim, ol mahiler ki (öğrenciler) derya içredir deryayı bilmezlikleri yetmezmiş gibi deryanın (ilmin) dışında da her şeyi bilmek isterler.

***

Bir öğrenci masumane şöyle bir sual tevcih etmişti: Hocam siz kaç kitap okumuşsunuzdur? Evladım dedim, kaç kitap okuduğumun ne önemi var, mühim olan bir kitapta bütün kitapları okuyabilmektir. Tabi bir kitapta bütün kitapları okuyabilmek için kaç kitap okumalıdır onu da bilmiyorum.

***

Lise son talebesi bir öğrenci sordu: Hocam yıllık ödevimi edebiyattan aldım hangi konuyu araştırayım? Ben de Kamçatka’daki sineklerin cinsel hayatını araştır, diye cevapladım bu suali. Tabii gülüşmeler oldu. O arada Yavşan semtinde oturan bir öğrencim ‘gerçekten neyi araştıracak arkadaş hocam’ deyince ben de bu kez Yavşandaki yavşakların hayatını araştırsın arkadaş, dedim. 

Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Modern zamanların samimiyetsiz ilişkileri üzerine...

Her düşünceden, her görüşten çok sayıda arkadaşı olmak...Bana göre bu, köşeleri olmamak, demek olup şahsiyet yokluğunu gösterir.   Herkese m...