11 Temmuz 2013 Perşembe

Dinlerin ideolojiye dönüşmesinin sakıncaları ve laik devletin kaçınılmazlığı

Dinler ideolojiler, partiler ve devletler üstüdür. Nice ideolojiler, nice devletler ve nice partiler vardır ki hepsi nihayetinde zamana karşı tutunamamışlar ve yitip gitmişlerdir.
Eğer bir parti dinî olduğunu düşünüyor ve argümanlarını dinden esinlenerek oluşturuyorsa buna her şeyden önce o dinin mensupları karşı çıkmalıdır. Çünkü böyle bir parti iktidara geldiğinde yaptığı yanlışların tamamı kaçınılmaz olarak dine ihale edilecektir. Dolayısıyla aklı başında hiçbir parti bunu göze almamalıdır.
Ayrıca böyle bir parti dinin kendince yorumunu tek doğru yorum olarak topluma dayatacaktır ki bu durum her şeyden önce o din için büyük tehlike oluşturacaktır. Söz konusu toplum çok geçmeden dinamizmini kaybedecek ve kendini bir kısır döngüye hapsedecektir.
Gene teokratik bir devletin de bu meyanda sakıncaları vardır. Altı yüz yıl hüküm-ferma olabilmiş kendisine devlet-i aliye-i ebed-müddet diyen bir Osmanlı yıkılıp gitmişken İslam yüz milyonlarca mensubuyla hala yaşamaktadır.
O halde hiçbir devlet teokratik olma iddiasında da bulunmamalı.  
Bulunursa ne olur? Onun inkırazı dayandığı dinin inkırazı anlamını ihtiva eder ki bunu da her şeyden ve herkesten evvel söz konusu dinin mensupları kabul etmemelidir.
İşte modern devletlerin laik oluşlarındaki temel espri budur. Türkiye'de de olan budur. Mustafa Kemal'in kurduğu laik devletin felsefesinin milyonlarca dindara anlatılamaması gerçekten çok üzücü.
İşin ilginç yanı şu ki -başka yazılarımda da bahsettiğim gibi- bu insanlar dinini teokratik ve monarşik Osmanlı devletinde öğrenememiş; beğenmedikleri, sürekli burun kıvırdıkları laik Türkiye Cumhuriyetinde öğrenebilmişlerdir. Bu da kaderin bir cilvesi olsa gerek.
Dinin Türkiye Cumhuriyetinde daha iyi yaşanabilir olduğu hususunda -bilenler bilir- milli şairimiz Mehmet Akif'in şahitliği önemlidir. 1936'da hayata gözlerini yuman büyük şair bilindiği üzere Cumhuriyet'in ilanından sonra Mısır'a gitmiş ve uzunca bir süre orada kalmıştır. Akif'in Türkiye'de Arap ülkelerine göre İslam’ın daha iyi yaşandığını belirtmesi laik devletimize küfür etmeyi ibadet sanan, ona her fırsatta vurmayı görev bellemiş ham-ervahlara ve büyük imamız ve avanesine önemle duyurulur.
Sb16/05/2013

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...