Aslında malum piyanist gibi Allahçılar diyecektim. Arkadaş, Allah kimsenin tekelinde değildir, hele hele amerikancıların hiç...
Öncelikle bir hususun altını çizeyim: Dinin sonsuz sayıda yorumu vardır. Önemli olan sizin bu yorumlardan hangisini tercih ettiğinizdir.
Bundan da önemlisi ve tabii ki tehlikelisi yorumunuzun tek doğru yorum olduğu zehabına kapılıp kapılmadığınızdır.
Ey amerika ve israille uyumlu politikalar güden "uyumlu islamcılar" yüreğiniz yetiyorsa dini büyük sahabelerden Ebuzer Gıfari gibi anlayın da görelim.
O zaman amerikan islamınızın nasıl bir sütre(örtü), aldatmaca olduğunu görürsünüz.
İslamın en aydınlık yorumunu yapan Yunuslar, Mevlanalar, Hallac-ı Mansurlar, Seyyid Nesimîler vb. Ebussud ve onun öncülleri ve ardıllarınca daima tekfir edilmiştir.
Unutmayın bu dinciler vaktiyle Mustafa Kemal ve arkadaşları için de idam fetvaları çıkarmıştı.
İmdi, hiç kimse layüsel(dokunulmaz) değildir. Ayrıca din de kimsenin tekelinde değildir. Dinin yalnız benim inandığım şekli doğrudur fikri en tehlikeli bir yobazlık çeşididir.
Bu yobazlara modern medeniyeti neden müslümanların üretmediğini sormak isterim.
Bu soruya çeşitli defalar cevap denemesinde bulunmuştum. Bu cevaplardan biri de dinin tutucu yorumudur.
Din her türlü yoruma açık hükümler içerir.
İlmin farz olduğunu emreden ayetin yanı başında 'faydasız ilimden Allah'a sığınırım' diyen bir anlayışı bulursunuz. Hz. Ali'ye atfedilen 'Faydasız ilimden Allah'a sığınırım.' sözü her türlü ilmi faaliyeti sekteye uğratabilir. Nitekim İslam dünyasında olan da budur.
Gene 'İlim Çin'de de olsa alınız.' hadis-i şerifinin yanı başında Hz. Ömer'e atfedilen 'Bütün kitapları yakınız, şayet Kuran'ı doğruluyorsa ne gerek var; yok şayet cerh (çürütüyor) ediyorsa o zaten batıldır, yakınız." sözünü ya da anlayışını bulursunuz.
Demek ki din kadar onu yorumlayanın yorumu da önemli.
Öyleyse öncelikle dini 'uyumlu islamcıların' elinden kurtarmak gerekir. (Bu mümkün mü? Şimdilik değil.) Onun Ebuzer Gıfari yorumunu etkin kılmadığımız müddetçe daha çook gavurun ekmeğine yağ süreriz.
Öncelikle bir hususun altını çizeyim: Dinin sonsuz sayıda yorumu vardır. Önemli olan sizin bu yorumlardan hangisini tercih ettiğinizdir.
Bundan da önemlisi ve tabii ki tehlikelisi yorumunuzun tek doğru yorum olduğu zehabına kapılıp kapılmadığınızdır.
Ey amerika ve israille uyumlu politikalar güden "uyumlu islamcılar" yüreğiniz yetiyorsa dini büyük sahabelerden Ebuzer Gıfari gibi anlayın da görelim.
O zaman amerikan islamınızın nasıl bir sütre(örtü), aldatmaca olduğunu görürsünüz.
İslamın en aydınlık yorumunu yapan Yunuslar, Mevlanalar, Hallac-ı Mansurlar, Seyyid Nesimîler vb. Ebussud ve onun öncülleri ve ardıllarınca daima tekfir edilmiştir.
Unutmayın bu dinciler vaktiyle Mustafa Kemal ve arkadaşları için de idam fetvaları çıkarmıştı.
İmdi, hiç kimse layüsel(dokunulmaz) değildir. Ayrıca din de kimsenin tekelinde değildir. Dinin yalnız benim inandığım şekli doğrudur fikri en tehlikeli bir yobazlık çeşididir.
Bu yobazlara modern medeniyeti neden müslümanların üretmediğini sormak isterim.
Bu soruya çeşitli defalar cevap denemesinde bulunmuştum. Bu cevaplardan biri de dinin tutucu yorumudur.
Din her türlü yoruma açık hükümler içerir.
İlmin farz olduğunu emreden ayetin yanı başında 'faydasız ilimden Allah'a sığınırım' diyen bir anlayışı bulursunuz. Hz. Ali'ye atfedilen 'Faydasız ilimden Allah'a sığınırım.' sözü her türlü ilmi faaliyeti sekteye uğratabilir. Nitekim İslam dünyasında olan da budur.
Gene 'İlim Çin'de de olsa alınız.' hadis-i şerifinin yanı başında Hz. Ömer'e atfedilen 'Bütün kitapları yakınız, şayet Kuran'ı doğruluyorsa ne gerek var; yok şayet cerh (çürütüyor) ediyorsa o zaten batıldır, yakınız." sözünü ya da anlayışını bulursunuz.
Demek ki din kadar onu yorumlayanın yorumu da önemli.
Öyleyse öncelikle dini 'uyumlu islamcıların' elinden kurtarmak gerekir. (Bu mümkün mü? Şimdilik değil.) Onun Ebuzer Gıfari yorumunu etkin kılmadığımız müddetçe daha çook gavurun ekmeğine yağ süreriz.
Ebuzer Gıfari yorumu ne menem bir şey diye soran olanlara kısaca Kuran'dan ilhamını alan devrimci yorum, asli ihtiyaç dışındaki mülkiyetlerin yoğun eleştirisi diyelim.
Son olarak Ebu Zer'den aşağıdaki sözü milyonlarca işsize, asgari ücretliye ve taşeron işçilerine 'din simsarlarına kanmayın' uyarısıyla alıntılıyalım:“Yiyecek ekmeği olmadığı halde kınından sıyrılmış bir kılıç gibi isyan etmeyen insanın aklına şaşarım!”
sb 09/05/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder