11 Temmuz 2013 Perşembe

Hilmi Yavuz'dan ilginç bir çıkış ve dinin nasıl alımlandığı üzerine

Hilmi Yavuz'a bir teve programında gelen mesajların birinde referanduma evet demesi ve Zaman'da yazmasından ötürü hain yakıştırması yapıldı.

Hoca bu mesaja oldukça sinirlendi, verdiği cevapların içinde benim için oldukça ilginç ve zihin açıcı olanını sizinle paylaşmak istedim.

Hoca, Boğaziçi Üniversitesinde İslam Felsefesi dersi okutmaya başladığında diğer hocaların kendisini şeriatçı olmakla suçladığını oysa dinin inanç objesi ve bilgi objesi olmak üzere iki farklı şekilde alımlanabileceği gerçeğini ıskaladıklarını anlattı. Dersi inanç objesi olarak değil bilgi objesi olarak verdiğini eğer dini inanç objesi olarak görse cami kürsülerinde vaaz etmesi gerektiğini belirtti. Hoca böylece eleştirilerin çoğunun cahillikten neşet ettiğini ifade etmiş oldu.

Neyse konunun beni ilgilendiren tarafı bu değil zaten.

Ben 'dinin inanç objesi ve bilgi objesi olarak iki farklı şekilde alımlanabileceği' saptaması üzerinde durmak istiyorum.

Din her halükarda ilgi odağı olmaya devam edecek.Ülkemizde din, salt inanç objesi olarak alımlanmakta daha kötüsü din adına yapılan hatalar din gibi algılanarak görmezden gelinmektedir. Kanaatim o ki dinin daha doğru anlaşılması ve din siyaseti yapanların gerçek çehrelerinin görülmesi için salt bilgi objesiymiş gibi alımlanması şart. sb 07/07/2013

Hiç yorum yok:

İşte benim idarecilik maceram!..

İşte benim idarecilik maceram!.. Hani şair benim bir de İstanbul maceram var, der ya işte o hesap benim de idarecilik maceram var. Şairin ma...